Tuam’daki Korkunç Sır: 800 Bebek İçin Gerçek Ortaya Çıkıyor
İrlanda'nın batısındaki Tuam kasabası, geçtiğimiz günlerde bir kez daha dünyanın gündemine oturdu. Nedeni, 1925-1961 yılları arasında Bon Secours Anne ve Bebek Evi’nde hayatını kaybeden yaklaşık 800 bebek ve küçük çocuğun akıbetini aydınlatacak kazı çalışmalarının başlatılması. O dönemde kurumu yöneten Katolik rahibeler, evlilik dışı hamile kalan anneleri ve bebeklerini toplumdan gizleyerek, ailelerinden ve geçmişlerinden koparıyordu. Birçok kadın, çocuğundan zorla ayrılmak zorunda kalıyor, bebekler ise sıklıkla yetersiz bakımla karşılaşıyor ve bazen gizemli koşullarda ölüyorlardı.
Tarihçi Catherine Corless’in 2014 yılında ortaya çıkardığı belgeler herkesi derinden sarstı. Corless, kayıtlarda 796 çocuğun ölüm sertifikasını buldu; fakat sadece birinin mezar kaydı vardı. Bu şaşırtıcı çelişki, yerel yetkilileri harekete geçirince, 2016-2017’de yapılan test kazılarında, kullanılmayan bir kanalizasyon tankında çocuklara ait olduğu saptanan kemikler bulundu. Kazı alanı, şimdi yeni konutların bulunduğu sakin bir mahalleye dönüşmüş durumda. Ancak geçmişin acı mirası, üzeri toprakla örtülse bile unutulmadı.

Kazı Süreci, Uzman Ekipler ve Ailelerin Bekleyişi
Bugün büyük iş makineleriyle başlatılan kazı operasyonu, neredeyse yüz yıllık bir sırrı gün yüzüne çıkarmaya hazırlanıyor. İrlanda hükümeti, alanı titizlikle incelemek üzere adli ve arkeolojik uzmanlardan, uluslararası danışmanlardan oluşan dev bir ekip topladı. Hedef, insan kalıntılarının kimliklerini belirlemek ve mümkünse, ailelere iade etmek. Kimliği tespit edilemeyen çocuklar ise, insanca bir törenle defnedilecek.
Bu adım, İrlanda’nın kilise kontrolündeki kurumlarında yaşanan istismarlarla yüzleşmesinde en sembolik adımlardan biri oldu. 20. yüzyıl boyunca binlerce kadın ve çocuk, ‘anneler ve bebekler evlerinde’ utanç ve dışlanma ile yaşam mücadelesi vermişti. Gizli evlatlıklar, ailelerinden koparılan çocuklar ve ağır çalışma koşullarında ezilen annelerin yaşadıkları yeni yeni gün yüzüne çıkıyor.
- Kazı sürecinde modern teknolojiden ve DNA analizlerinden faydalanılacak.
- Bölgede yaşayan aileler, yıllardır kayıp olan yakınlarının izini bulma umuduyla süreci yakından takip ediyor.
- Tarihçi Catherine Corless’in cesur çalışması ve yıllar süren kamuoyu baskısı, bu toplu mezar araştırmasının başlamasında kilit rol oynadı.
İrlanda toplumu, geçmişin yükünü sırtında taşıyor. Sadece aileler değil, tüm ülke, o yıllarda yaşananların hak ettiği şekilde aydınlatılmasını bekliyor. Artık bebeklerin isimsiz mezarlarından, gerçekleri konuşan bir ülkeye geçiliyor. Her bir yavrunun adı ve hikâyesi, sadece toprak altından değil, ülkenin kolektif hafızasından da çıkarılma yolunda.
Bir yorum Yaz