Trump'ın Büyükelçi Seçimi: Yerleşimcilere Güç Veren Bir Hamle
ABD'nin İsrail Büyükelçiliği için Mike Huckabee isminin gündeme gelmesi, Batı Şeria'daki İsrail Yerleşimleri ve bu bölgelerin statüsüyle ilgili tartışmaları tekrar alevlendirdi. Eski Arkansas valisi ve Cumhuriyetçi Parti'nin muhafazakâr sesi olan Huckabee, İsrail'in Batı Şeria üzerindeki egemenlik iddialarını uzun zamandır açıkça destekliyor. Huckabee yalnızca yerleşimleri savunmakla kalmadı; Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasının hızlandırılması gerektiğini de her fırsatta öne çıkardı. Onun atanması, bölgedeki yerleşimcilere ve onları destekleyen siyasi gruplara cesaret verdi. Şimdi, İsrail'in Batı Şeria Egemenliği politikaları Washington'dan beklenmedik güç bulabilir.
Trump'ın dış politikada İsrail'e verdiği açık destek, Batı Şeria'daki yerleşimcilere umut aşılayan bir arka plan oluşturdu. Huckabee'nin büyükelçi olarak atanması, özellikle Yahudi yerleşimcilere yakın duran siyasi figürlerin adeta yeni bir fırsat olarak gördüğü bir gelişme. Batı Şeria’da, özellikle Ürdün Vadisi ve C Bölgesi’ne odaklanan yerleşim ve egemenlik planları, Trump ve Huckabee'nin yönetimde olası politikalarının etkisiyle daha da hız kazanabilir.
Yerleşimciler İçin Fırsat Dönemi: Tartışmalı Yasal ve Politik Hamleler
Batı Şeria üzerinde tam egemenlik talebi, zaten İsrail parlamentosunda sık sık gündeme gelen bir konu. Son aylarda hazırlanan ve Ürdün Vadisi'nin İsrail'e katılmasını öngören yasal girişimler ile yerleşimlerin hukuki statüsünü netleştirmeye yönelik adımlar dikkat çekiyor. Yerleşimci liderler, bu atamayı süreci hızlandırabilecek tarihi bir şans olarak görüyor. Onlara göre, ABD'nin güçlü desteği olmadan İsrail'in Batı Şeria'da köklü adımlar atması zordu. Şimdi ise Trump ve Mike Huckabee ile birlikte, bölgedeki fiili durumun hukuki olarak da tescil edilebileceğine inanıyorlar.
Bu yönde atılacak adımlar, yerleşimci hareketinin en büyük arzusunu yansıtıyor: Batı Şeria’da kalıcı ve resmi İsrail egemenliği. Ancak bu planlar hem Birleşmiş Milletler’in kararlarıyla hem de Filistinlilerin devletleşme hayalleriyle taban tabana zıt. Uluslararası hukuk, Batı Şeria'nın işgal altında olduğunu ve İsrail'in buradaki yapılaşmalarının yasa dışı sayıldığını açıkça ortaya koyarken; Huckabee gibi politikacılar, güvenlik tehditleri ve demografik sürdürülebilirlik gerekçesiyle statükoyu değiştirmekten yana tavır alıyor.
- Yerleşimci liderler Huckabee'nin atanmasına dair iyimserliklerini aleni şekilde dile getiriyor.
- Yeni yasal düzenleme girişimleriyle, Ürdün Vadisi'nin tam egemenlikle İsrail'e dahil edilmesi isteniyor.
- Kritikler, böyle bir gelişmenin barış görüşmelerini tamamen işlevsiz hale getireceği uyarısında bulunuyor.
İsrail hükümetinin Batı Şeria’da daha net adımlar atabilmesinin, ABD’de kimin başkan olduğuyla yakından ilişkili olduğu biliniyor. Eski Başkan Trump ve müttefiki Huckabee gibi isimlerin güçlü desteğiyle, bölgedeki egemenlik talepleri hiç olmadığı kadar öne çıkmış durumda. Bu da hem yerleşimci hareketine yeni rüzgarlar kazandırıyor hem de Filistin’le çözüm arayışını tartışmalı bir noktaya itiyor.
Bir yorum Yaz