Primark'ta CEO Depremi: Paul Marchant'ın Hızlı İstifasının Perde Arkası
Avrupa'nın en popüler giyim perakendecisi Primark'ın CEO'su Paul Marchant, bir kadına yönelik etik dışı tavrı sonrasında, bir gecede aniden koltuğunu bıraktı. 2009'dan beri şirketin başında olan Marchant'ın ayrılığı, şirket içi şok etkisi yaratırken, geniş yankı uyandıran olayın şirketin itibarına etkisi de hemen hissedildi.
Olay ilk olarak Primark'ın çatı şirketi Associated British Foods (ABF) yönetiminin, Marchant'ın tutumuyla ilgili bir iddiayı bağımsız bir hukuk firmasına havale etmesiyle ortaya çıktı. Soruşturma, Marchant'ın bir sosyal ortamda gösterdiği davranışın şirketin etik değerlerinin gerisinde kaldığına hükmetti. Olayın ayrıntıları sır gibi saklanırken, davranışa uğrayan kadının kimliği ya da olayın gerçekleştiği yer şirket tarafından gizli tutuldu.
Paul Marchant'ın, 'yanlış bir muhakeme' yaptığını açık bir şekilde kabul ederek hem kişisel olarak kadından hem de şirket çalışanlarından ve yönetiminden özür dilemesi, krizin ne kadar ciddiye alındığını da gösterdi. ABF CEO'su George Weston, hayal kırıklığı yaşadıklarını vurgularken, 'bütün çalışanların birbirine saygılı ve dürüst davranmasının şirket değerlerinin temelini oluşturduğunu' açıkladı.

Kriz Yönetimi, Hisse Düşüşü ve Yol Haritası
Marchant'ın ayrılmasıyla boşalan koltuğa ise şirketin finans direktörü Eoin Tonge geçici olarak oturdu. Çok uluslu yapısı ile 17 ülkede faaliyet gösteren Primark, ABD’nin dahil olduğu toplamda 451 mağazasıyla Avrupa modasının nabzını tutuyor. Ancak bu kriz, şirketin sadece vitrindeki yüzünü değil, arka plandaki çalışma kültürünü ve yönetim anlayışını da sorgulatıyor.
- ABF'nin, olayı hızla ve dışarıdan bir uzmana devretmesi dikkat çekici bir şeffaflık örneği olarak görülüyor.
- Şirketin, 'güvenli, saygılı ve kapsayıcı bir iş ortamı' taahhüdünü yinelemesi, kamuoyuna güvence vermeyi amaçlıyor.
- Finansal olarak ise, istifa haberiyle birlikte ABF hisselerinde yaklaşık %5'lik bir değer kaybı yaşandı. Bu oran, aynı gün İngiltere borsasında sadece %0,8’lik bir düşüş yaşanırken Primark’ın krizden ne denli etkilendiğini gösteriyor.
Şirket içinden sızan bilgilere göre, çalışanlar arasında huzursuzluk var; özellikle yönetim kadrolarında güven konusu yeniden gündeme geldi. Bazı personel ise bu tür hızlı ve kesin adımların, ilerleyen süreçte iş ortamında daha fazla açıklık ve hesap verebilirlik getirmesini bekliyor.
Henüz olayın ayrıntıları kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da, bu kriz Primark’ın sadece satış rakamlarını değil, marka itibarını ve kurumsal kültürünü de derinden etkileyebilir. Şirketin bundan sonraki adımları, hem çalışanlar hem yatırımcılar tarafından yakından izleniyor.
Bir yorum Yaz